Aşırı yükleme… Bir balkonda ya da güvertede çok fazla insanın olması statik açıdan hesaplanan zati yük ve hareketli yük oranlarının uzun süre aşılması , kullanım tipinin sonradan değiştirilmesi buna dayalı olarak ağır yüklere maruz bırakılması yapılarda gevrek kırılma oluşmasına neden olacaktır ve ani çökme meydana getirecektir.
Bakım eksikliği… Bakım eksikliği felakete dönüşmeden önce yapılarda genellikle sorun tespit edilmez , nitekim ülkemizde çöken binalardan sonra bir çok bina profesyonel açıdan bakıma sokulup yıkım kararı çıkartılmıştır.
Düşük kaliteli malzemelerin / kimyasalların kullanılması ; ülkemizde çokça duyduğumuz deniz kumu kullanımı ya da pek aşina olmadığımız eskisi gibi (1960’lar – 1980’lerde) ucuz amonyum fosfatla yapılmış yangın geciktirici işlem görmüş ahşap çatı düzenekleri, 25 yıllık servis sonrası çökmeye eğilimlidir. yapıların inşaat sırasında da üst düzey denetime tabii olması gerekmektedir. özellikle yapım maliyetlerinin arttığı şu dönemlerde müteahhit olmak için eğitiminde aranmadığı bölgelerde belediye mühendislerine ve denetim firmalarına buyuk düşmektedir.
Kötü mühendislik…mühendisler de hata yapar, herkes yapar, ancak küçük firmalarda birden fazla insanın eksikliği, tasarımların kontrol edilemediği kötü hesaplamalar yapısal hatalara yol açabilir. Ülkemizde sorumlulukların para karşılığında verildiği bir gerçek konut projelerinde şantiye şefliği zorunlu ancak bu zorunluluk küçük bir meblağ karşılığında satılmaktadır. emekli mühendislerin de bu piyasada oldukça kırım yapıp kontrollere bile gitmemesi zaten bilinen bir gerçek.
Az tasarlanmış… Bunu kötü mühendislikle karıştırmayın, az tasarlanmış, kodu doğru takip ettiğiniz ve iyi hesaplamalar yaptığınız ancak yine de yükler için yetersiz oranların seçilmesi olmasını kapsamaktadır.
Yangın… Ateş çelik verim kuvvetlerini düşürür, Mühendislikte akma eğrisini geçen bir çeliğin tekrar mukavemet kazanmayacağı bilinen bir gerçektir.Betonun onu zayıflatan kimyasal değişikliklere uğratmasına, duvarların çatlamasına ve ahşap malzemelerinin yok olmasına neden olur. Bunların tümü çökmeye neden olabilir
Kötü inşaat… Belkide yapısal reformların yeterli olmadığı bizim gibi ülkelerdeki en büyük sorun olarak bu maddeyi söyleyebiliriz. yapılarda çalışan işçi ve ustaların yeterli kapasitede eğitime tabii olmaması , bilinçsizce işçi çalıştırılması , işin hızlıca bitirilmesi için yapılan baskılara karşı koyamaması gibi bir çok sebepten yapılar yeterli kalitede olamamaktadır. bu da yapıların çökmesine / yıkılmasına sebep vermektedir.
Darbe görerek zarara uğrayan yapılar… bina altı otoparkı bulunan yapılarda kolonlara araçların çarpması sıkça karşılaşılan bir durum olup binalarda çökmeye sebebiyet vermektedir.
Fırtına hasarı… Rüzgarlar ve buna bağlı taşkınlar yapılar üzerinde ciddi kuvvet uygulayabilir. bunun sonucu olarak köprü, rıhtım, ve binalarda ciddi hasarlar söz konusu olacaktır. bu da yapıların yıkılması ile sonuçlanabilir.
Topraklar… yapıların zeminlerinin oturduğu topraklar da ciddi analizlere tabii tutulması gereken önemli yapı elemanlarıdır. İnşaat mühendisliği alanlarından biri olaran zemin mekaniği mühendisliği de günümüzde tercih sebebi olmuştur. bu alanda uzmanlaşan / yüksek lisans alan inşaat mühendisleri analiz ederek binanın o bölgede yapılıp yapılmayacağının kararını vermelidir. Buna dayalı olarak zeminde iyileştirme de söz konusu olabilir.
Sismik Depremler… ülkemiz deprem kuşağında bulunması bu maddenin hepimiz tarafından iyi bilinmesini sağlıyor. depremler için de en çok söylenen söz ;”depremler değil binalar öldürür” bu yüzden yapılar, deplerde meydana gelen ivmelerin büyüklüğü için tasarlanmamışsa hemen hemen her şeyi çökertebilir.
elbetteki bahsi geçen maddeler ilk akla gelen ve detaylandırılmamıştır.
Mühendisce.com